Haşim Akten


SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ…

Başın sağolsun milletim. Şehitlerimize rahmet olsun. Rabbim yaralılara acil şifalar. Depremzedelere sabır ve dayanma gücü versin, bu büyük felaketin tekrarından korusun.


Başın sağolsun milletim. Şehitlerimize rahmet olsun. Rabbim yaralılara acil şifalar. Depremzedelere sabır ve dayanma gücü versin, bu büyük felaketin tekrarından korusun.

               Yüreğimiz yanıyor. Çaresizlik içinde kıvranıyoruz. Allah’ımız enkazların altından insanları kurtarmaya çalışan, depremzedelere destek olmaya yardıma koşanları da tüm sıkıntılarından kurtarsın. Kurtarma ekiplerinden, sağlık çalışanlarından Allah razı olsun. Enkazdan çıkarılan bir depremzedenin ifadesiyle onlar Cennetlikler. Allah birlik beraberliğimizi daim etsin. Bu muhteşem dayanışmayı gösteren aziz milletimize şükranlarımızı sunarız.

               Komşumuz Yunanistan başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden yardıma koşanlara yürekten teşekkürlerimizle. Bu acıların içinde insanlığın ölmediğini görmek güzel. Zaman kin ve nefretlerin terk edilmesi gereken bir zamandır. Allah aşkına böyle bir zamanda siyasi düşüncelerinizi bırakarak insanî düşüncelerinizi ve vicdanınızı öne alın. Depremde acı çekenlerin partisini, cemaatini, mezhebini, ırkını bilmiyoruz ama onlar için acı çekiyoruz. İşte insanlık da budur zaten.

               Kardeşlerim, yardımseverliği ile şu günlerde destan yazan bu milleti küçük görmeyin. İşlediğimiz günahlardan dolayı Allah bizi cezalandırıyor gibi bir yanılgıya düşmeyin. Bu yanılgıya düşenlere inanmayın. Hazreti Mevlâna’nın sekiz asır evvel Mesnevisinde haber verdiği fay hatlarını bilmelerine rağmen, insanların kendi elleriyle işledikleri suçlarını Allah’a iftira atarak bir günaha girmeyin. “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir” Şûra Suresi 30. Âyetini inkâr etmiş olursunuz. İnsanların dinden uzaklaşmasına sebep olmayın. Şunu bilmeliyiz ve unutmamalıyız ki Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam son ve Rahmet Peygamberi olarak gönderilmiştir. Ayrıca O’nun hatırına insanlık önceki ümmetlerin başına gelenler gibi helak edilmeyeceğini hâlâ bilmiyor muyuz? Taif’te taşlandığında, ayaklarından kanlar akarken Dağlar Meleğinin “Ey Allah’ın Rasülü iste şu dağları Taiflilerin başına yıkayım” dediğinde “Hayır ben gazap için değil Rahmet peygamberi olarak gönderildim” diyerek Taiflilere dua eden bir Peygamberin ümmeti değil miyiz

               Allah aşkına bugünlerde gösterdiğimiz kardeşliğimizi, diğergamlığımızı bir daha hiç bırakmayalım. Hiçbir hadisenin bu güzel kardeşlik manzaramızı bozmasına izin vermeyelim.

                Sözün bittiği yerdeyiz.

               Enkazdan çıkarılan altı yaşındaki bir kız çocuğunun “Annemi istiyorum. Eve gitmek istiyorum” feryadını duyuyorum. Bir başka küçücük kız çocuğunun enkazdan çıkarıldığında gözyaşları ile “Annem orada kaldı onu da çıkarın”sözleri ciğerimi parçalıyor. “Ah yavrum annen yok öldü, ah yavrum eviniz yok artık” diyemiyorlar. O küçücük çocukların enkaz altında geçirdiği  saatleri, günleri, yaşadığı korkuları tasavvur edemiyorum. Ah güzelim onca saat neler yaşadın? Ben çaresizlik içinde kıvrandım bitanem. Bir şey yapamadım. Affet bitanem affet. Senin enkaz altında kalmayacağın evler, şehirler yapamadığımız için affet bizi. Üç kuruş fazla para kazanalım diye yaptığımız beton yığınlarına seni mahkum ettiğimiz için affet yavrum. Sen masumsun. Biz mahzunuz ama suçluyuz. Yapılan yanlışlara ve yanlış yapanlara ses çıkarmadığımız için suçluyuz.

               Bitanem depremden bir hafta önce bilimkurgu roman olarak çıkardığım kitabımda depremler olsa da asla yıkılmayacak evlerdeki mutlu hayatları yazmıştım. Hayaldi işte. Bu bir ütopya diyecekler. Hiç umursamıyorum ama sen başaracaksın, bu hayali gerçekleştireceksin yavrum. Mimar olacaksın, mühendis olacaksın, Belediye Başkanı olacaksın hatta Bakan olacaksın. “Ben beton tabutlara asla izin vermem” diyeceksin. İzin vermeyeceksin. İzin vermeyecek liyakatli kadroların olacak. Çocuklar enkaz altında kalmayacak bitanem. İnan bana o günler çok uzakta değil. Yüzyıl sonra da olsa o günler bir hayal değil. Unutma ki eğer sen istersen o bir hayal değildir.

               O nemli gözlerinden öpüyorum. Ne olur çatma kaşlarını bitanem. Biz zaten işlediğimiz hatalar yüzünden kaderin sillesini yemiş insanlarız. Ne olur affet. Ne olur affet. Ne olur affet bitanem.