Ülkemizin ekonomik anlamda ciddi bir darboğazdan geçtiğini iliklerine kadar hissetmeyen yoktur galiba.
Bu ekonomik istikrarsızlığın sebebi biz değilken, maalesef ki mağdurları garip guraba olan (toplumun küçük zengin elit kısmını çıkarır isek ) bizleriz.
İşte tamda bu sebepten bu kara deliğin kapanması için palyatif yaklaşımlar ile günü kurtaran uygulamalar yapılmakta.
Ezilen bizleriz.
Sebebi olmadığımız ekonomik krizin mağdurları olan
Emekliler.
Asgari ücretliler.
Düşük gelir mensupları.
Memurlar listeyi daha uzatır gideriz.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul İli, Büyükçekmece ilçesi sınırlarında herhangi bir ikaz ya da uyarı levhası olmamasına rağmen Trafik polislerinin kurduğu tabir yerinde ise tuzağa düştüm.
Sadece 20 metre ters yöne girdim.
Tekrar ediyorum.
Herhangi bir ikaz ya da uyarı levhasi yok.
Ve ben bu yola girdikten sonra kendime iş edinerek polisler o noktada değilken yola ters giren araçları saydım 30 dakikada neredeyse 35’in üzerinde araba geçti.
Demek oluyor ki bir tek ben değilmişim.
Ben kurulan kapana düşmüşüm.
Ne oldu mu dersiniz?
46/2 -H maddesi uyarınca 6439 TL ceza kesildi.
Devletime milletime gidiyorsa helali hoş olsun.
Üzülmem, kahretmemem.
Bizler “ALLAH DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN “diyen insanlarız.
##
Lakin bu şekilde olmamalı.
Trafik polislerinin tuzak kurması, birçok kişi tarafından etik olmayan ve güven kaybına yol açan bir uygulama olarak ortada durmakta. İşte bu konudaki bazı eleştiriler.
BU DURUM HALKIN DEVLETE GÜVENİNİ SARSMAKTA
- Trafik polislerinin tuzak kurarak ceza kesmesi, halkın güvenini zedeler. Polislerin görevi, vatandaşların güvenliğini sağlamak ve yasaları uygulamaktır. Tuzak kurarak ceza kesmek, bu amaca hizmet etmez ve polis ile toplum arasındaki güven ilişkisini zedeler.
ADALET MEVHUMUNDAN UZAK UYGULAMA
- Trafik tuzakları, sürücülerin kasıtlı olarak hata yapmalarını beklemek anlamına gelir. Bu, adalet duygusunu zedeler ve ceza kesmenin amacının trafik güvenliğini artırmak yerine, gelir elde etmek olduğu algısını güçlendirir.
##
- Trafik cezalarının amacı, sürücüleri eğitmek ve hatalı davranışları düzeltmektir. Ancak tuzak kurarak ceza kesmek, bu eğitici amaca hizmet etmez ve sürücülerin güvenli sürüş alışkanlıkları kazanmalarına yardımcı olmaz.
**Haksız Yere Ceza Kesilmesi**:
- Tuzaklar, sürücülerin beklenmedik yerlerde hız limitlerini aşmalarına veya diğer trafik kurallarını ihlal etmelerine neden olabilir. Bu, sürücülerin haksız yere ceza almalarına yol açar ve adalet duygusunu zedeler.
**Yasal ve Etik Sorunlar**:
- Tuzak kurarak ceza kesmek, yasal ve etik sorunları beraberinde getirir. Polislerin görevi, yasaları ihlal eden sürücüleri yakalamak ve cezalandırmak olsa da, bu sürecin adil ve şeffaf olması gereklidir. Tuzak kurarak ceza kesmek, bu ilkelere aykırıdır.
Bu eleştiriler, trafik polislerinin tuzak kurarak ceza kesme uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve daha adil, eğitici ve güven artırıcı yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini gösteriyor.
Sonuç odaklı bakıldığında ceza keserek terbiye edilen bir halkın devletine ve hükumetin olan güveni ciddi oranda sarsılmaktadır.
##
YAVUZ KİRACI...
Kanun koyucu kendi kanunların uygulanabilir olmasına dikkat etmeli.
Aksi takdirde kanun kaosa dönüşmeye başlar.
Kanunun çıkmasının bir anlamı kalmaz.
En son örnek kiracı ve ev sahiplerini karşı karşıya bırakan yüzde 25 kira zammı garabeti.
Şükürler olsun ki secimler bitti de serbest bırakıldı.
Her şeye hükümet olarak elektriği, suyu, doğalgazı, akaryakıtı, yiyecek, içeceği son iki yılda neredeyse yüzde 250 zamla kiraya yüzde 25 ‘de...
Sonra da ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getir.
Son iki yılda ölen ev sahipleri, ölen kiracı sayısı 50’li rakamları geçti.
Yaralananların haddi hesabı yok.
Onun için kanun koyucu küçük seçim hesaplarını düşünerek kanun çıkarmamalı...
