Göktan Ay


YÖK ve Üniversitelerimizde ‘Doğru Olmayan’ Uygulamalar…

Üniversitelerimizin daha hızlı çalışması ve üretime ağırlık vermesi için statükoların kaldırılması, ellerini bağlayan bürokrasinin azaltılması şart.


Üniversitelerimizin daha hızlı çalışması ve üretime ağırlık vermesi için statükoların kaldırılması, ellerini bağlayan bürokrasinin azaltılması şart.

Bir rektörün atandıktan sonra dekan atamasını beklemesi doğal değil.

YÖK’ün 2547 sy.kan. yenilenmemesi, güncellenmemesi doğal değil.

YÖK’ün, üniversitede kurumun devamlılığı engelleyen, Genel Sekreterlerin akademisyenler arasından atanmasına engel olmaması doğru değil.

YÖK’ün MEB ile ortak uygulamalar yapmaması doğru değil.

YÖK’ün MEB ile, aynı alanda, ayrı kurullar oluşturması doğru  değil.

YÖK’ün MEB ile, örnek olarak Müzik Terminolojisinde bile birleşememesi doğru değil.

YÖK’ün, bazı MEB Güzel Sanatlar Liseleri’nin bazı üniversitelere bağlanmasına karşı çıkmaması doğru değil.

YÖK’ün MEB Bakanının “Türkiye’de İlk Defa Müzik İlkokulu ve Ortaokulu Kuruyoruz” söylemine karşı çıkmaması ya da bu söylemi düzeltmemesi doğru değil.

YÖK’ün 208 üniversite ile ilgilenmek varken, 1500’e yakın “Fakülte Dekanının atamasını rektörlere bırakmaması” doğru değil.

Üniversitelerin, törenlerle, büyük bir iş yaparcasına, sürekli “bazı kurumlarla protokol yapması”, ama bunların bir türlü hayata geçirilmemesi doğru değil.

YÖK Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerince hayata geçirilen Araştırma Görevlileri, Asistanlar, Doktoralı Öğrenciler vb. için uygulamaların yeni gelen yönetimlerce sekteye uğratılması doğru değil.

YÖK’ün, 100’ü aşkın Müzik Eğitimi Kurulu olduğu halde, bazı üniversitelerle ortak protokol yaparak, “üniversitelerimizi sanat merkezi yapacağız” söylemi ile ortaya çıkması, ama yapamaması doğru değil. 

Bir rektörün atandıktan sonra “üniversitede kadrosu olmadığı” için kurum içi atamaların bekletilmesi doğru değil.

Bir rektörün mobbinglerine YÖK tarafından sessiz kalınılması “Sn. Cumhurbaşkanımız atadı” diye çekinilmesi doğru değil.

“İntihal, taciz, mobbing vb.” yapan bir akademisyenin üniversitelerde görevine devam ettirilmesi doğru değil.

Bir rektörün, etik davranmayan Dekan/Müdür’ü görevden alması için YÖK’den çekinmesi doğru değil.

YÖK Kurulu üyelerinin, YÖK Başkanının görüşlerine itiraz etmemesi, her kararını imzalaması doğru değil.

Cumhurbaşkanı tarafından atanan YÖK Üyelerinin kendilerini YÖK Başkanı ile eşit saymaları doğru değil.

ÖSYM Yönetim Kurulu üyelerinin, üniversitesini ilerletmesi, sıralamalara sokması için atanmış  Rektörlerden seçilmesi doğru değil.

YÖK Başkanı ve üyelerinin akademisyenlerin zam feryadını duymaması ya da yanlarında yer almaması doğru değil.

Yerel basına olumsuz haberlerle yansımış ve çevre ile irtibatını kuramamış rektörlere soruşturma açılmaması ya da görevden alınmaması doğru değil.

Kitapsız, yayınsız, sadece ÜAK’ın belirlediği şartları yerine getiren her akademisyenin Doç./Prof. yükseltilmesi doğru değil.

2006-16 arasında Yabancı Dil soru cevaplarını alarak/verilerek, dil puanını geçen Fetöcü ve ülkücü “hırsız akademisyenlere” yaptırım yapılmaması, akademide gezmeleri doğru değil.

Hırsız akademisyenlerden Rektör/Dekan/Müdür/Bölüm Başk. Ve Yard. atanması asla doğru değil.

İsmi mobbinglerle anılan bir rektörün daha üst bir göreve atanması doğru değil.

Uzun yıllar “üniversiteden uzakta kalmış ve üniversite hayrına bir önerge vermemiş siyasetçilerin”, Prof. diye rektör atanması doğru değil.

YÖK’ün Rektör atamalarında “geçerliği olmayan mülakat uygulamasını kaldırıp”, adaylar listeyi doğrudan Sn. Cumhurbaşkanımıza göndermemesi doğru değil.

YÖK artık 208 üniversiteye yetmemektedir. Sorunların çözülmesi, akademisyenlere sahip çıkılması için acilen “Yükseköğretim ve Bilim Bakanlığı” Kurulmalıdır.