Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu'nda Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı ve beklendiği gibi konuşması sırasında Meclis'te sinirler gerildi, tartışmalar yaşandı.
Şimdi Sn. Bakanın konuşmalarından bölümleri yorumlarımızla veriyoruz.
TEKİN: “22 yıl boyunca, eğitim sistemini daha verimli sonuçlar üretecek bir dinamizmle yapılandırdıklarını, AK Parti hükümetinin kurulduğu ilk günden itibaren eğitim ortamlarını insani, fiziksel, bilimsel ve teknolojik altyapı açısından geçmişle mukayese edilemeyecek ve çağdaş dünyadaki standartları yakalayacak şekilde çalışmaya başladıklarını” ifade etti.
AY: 22 yıl boyunca verimli sonuçlar alınamadı. Alınsaydı 8 Bakan, 8 ayrı sistem uygulanmazdı. Her gelen, eski Bakanın yaptığını beğenmedi. Şu anda bile 4+4+4 sisteminden pişmanlıklar var. Burada Ak Parti’nin eğitimde bir planının olmadığı, atadığı Bakanlarla, eğitimle ilgisiz Bakan Yard. ile yolda eğitimi planlamaya çalıştığı görüldü. Çok fazla görevden alma, mobbing, görev değişimi vb. yaşandı.
TEKİN: "Bugün eğitim sistemini ideolojik tahakkümün bir aracı haline getiren, toplumun inançlarını baskı altına almaya çalışan, bireyin vicdanını yok sayan yasakçı zihniyet ve yaklaşımlardan kurtarmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz."
AY: Ak Parti’nin tüm Bakanları gökten zembille inmiş gibi, yaptıkları uygulamaları olağanüstü, “Cumhuriyet Tarihinde yapılmamış” vb. göstermeleri moda oldu. Burunlarından kıl aldırmıyor ve hep yüksekten, kibirli konuşuyorlar.
TEKİN: "Eğitim sistemimiz artık insan haklarını, demokratik değerleri ve milli hassasiyetleri aynı potada eriterek milletimizin tarihi yürüyüşüne rehberlik etmektedir. Hiçbir ideolojinin ya da dogmanın arkasına saklanmadan, her bireye eşit fırsatlar sunmayı hedefleyen bu vizyon, eğitimde adaleti ve toplumsal barışı esas almaktadır"
AY: Sn. Tekin, "Eğitim sistemimiz artık insan haklarını, demokratik değerleri ve milli hassasiyetleri aynı potada eriterek milletimizin tarihi yürüyüşüne rehberlik etmektedir.” cümlesiyle yine kısa zamanda bunu başardığını söylemiş ama, sanki “Cumhuriyet Tarihi Bakanlarının ve eğitim sisteminin (mesela Köy Enstitüleri) tarihi yürüyüşe eşlik etmediğini” bir suçlama olarak belirtmiş. Ki, bu söylem elbette kabul görmeyecektir.
TEKİN: Sn. Tekin “Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ettiği sırada bir muhalefet milletvekilinin tepki vermesi üzerine "Sayın vekil biliyorum, 'keşke bizim de Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olsa hele şu konjonktür ortamında' diye iç geçirdiğinizin farkındayım" ifadelerini kullandı.
AY: Sn. Erdoğan’ın 22 yıldır verdiği talimat dolayısıyla her Bakan, konuşmalarında “Sn. Cumhurbaşkanımızın talimatları ile” diyor ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor. Bu fiks. Tekin de bunu seslendirmiş.
TEKİN: “Geçen yıl yayımlanan PISA 2022 raporunda Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanlarında performansını istikrarlı bir şekilde artıran yalnızca dört ülkeden biri. Ayrıca fiziksel ve sosyal öğrenme ortamları açısından Türkiye OECD ülkelerinden daha iyi bir seviyede”
AY: ERG Politika Analisti Özgenur Korlu ‘ya göre; “Türkiye’nin tüm alanlarda OECD ortalamasıyla arasındaki puan farkını azalttığını gösteriyor. PISA 2018’de matematikte 35 olan puan fark, PISA 2022’de 19’a geriledi. Fark, okumada 20, fende ise 9. Bu durum, OECD ortalamasına göre Türkiye’nin salgın döneminde daha az öğrenme kaybı yaşadığına işaret ediyor olabilir. Türkiye’nin puanları matematikte aynı düzeyde kalırken, okumada 10 puan azaldı, fende ise 8 puan arttı. OECD ortalamasında ise her üç alanda da puanların düştüğü görülüyor.”
https://www.egitimreformugirisimi.org/bir-bakista-pisa-2022/
TEKİN: “TIMSS 2023 raporuna göre, Türkiye hem kısa hem de uzun vadede performansını istikrarlı bir şekilde artıran ülkeler arasında yer almaktadır. Özellikle 4. sınıf düzeyindeki sonuçlar, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin elde ettiği başarıların kanıtıdır. Türkiye, 4. sınıf fen bilimleri alanında Avrupa ülkeleri arasında 1. sırada, matematik alanında ise 2. sırada yer almıştır. Bu başarının daha çarpıcı bir boyutu ise Türkiye'nin uygulamaya katılan tüm ülkeler ve OECD ülkeleri arasında her iki alanda da puanını en fazla artıran ülke olmasıdır. Örneğin, 4. sınıf matematik alanında Türkiye, uygulamaya ilk defa dahil olduğu 2011 yılında 50 ülke arasında 469 puanla 35. sırada iken TIMSS 2023 uygulamasında puanını 553'e yükseltmiştir. Bu puanla Türkiye araştırmaya katılan ülkeler arasında 8. sırada, OECD üyesi ülkeler arasında ise 4. sırada yer almıştır.”
AY: Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM Türkiye, Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) 2023 sonuçlarına ilişkin değerlendirme raporunda; “TIMSS 2023 bulgularını, Türkiye'nin uluslararası eğitim değerlendirmelerinde geçmişte sıkça karşılaşılan olumsuz tabloların aksine, önemli bir iyileşme ve başarı örneğine işaret ettiğine dikkat çekildi. Raporda, Türkiye'nin özellikle 4. sınıf düzeyindeki fen bilimleri başarısında, eğitimde dünya çapında yüksek performans gösteren Singapur, Çin ve Güney Kore’nin ardından dördüncü sıraya yerleşmesinin, dikkat çekici bir başarı olduğu vurgulanarak, PISA 2022 bulgularıyla birlikte ele alındığında ülkemizin fen bilimlerinde yakaladığı ivme önemli görüldüğü ifade edildi.”
https://www.pervinkaplan.com/detay/timss-2023-raporu-ne-anlatiyor/30356
TEKİN: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğrencileri yalnızca akademik anlamda başarılı bireyler değil, ahlakıyla, duruşuyla ve irfanıyla topluma yön verecek öncü nesiller haline getirmeyi hedefliyor. Maarif modeli Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği "seciye-i milliye" ve "tarihiyemizle mütenasip bir kültür" idealini temel alarak şekillendi. Eğitim anlayışımızda öğrenciler, sürecin edilgen birer unsuru değil, öznesidir. Bizler, eğitimde yalnızca bireysel başarıları önceleyen değil, topluma karşı sorumluluğunu hisseden, eleştirel düşünebilen, çözüm üreten, aynı zamanda yüksek bir ahlaki idrake sahip bireyler yetiştirme çabasının içerisindeyiz. Bu modelle eğitim sistemimizde bireysel farklılıkları gözetiyor, öğrenme süreçlerini kişiselleştiriyor ve sosyal sorumluluk bilinciyle yüksek bireyler yetiştirmeyi esas alıyoruz. Eğitimde bir yarışma anlayışını reddederek, işbirliğini ve dayanışmayı merkeze alıyoruz."
AY: Çok güzel, cafcaflı, anlamlı vb. cümleler. Ama ülkemizde Kalkınma Planlarının bilir uygulanmadığını gördüğümüz için bu söylemlerin zamanla hayata geçirilmesini, daha önceki sistemlerinde aşağı-yukarı benzer amaçları hedeflediğini, ama geldiğimiz noktanın iyi olmadığını belirtmek isteriz.
TEKİN: “Size sadece şu soruyu soruyorum, ben bir siyaset bilimciyim. 2008 yılında bugün Cumhur İttifakı olarak tanımladığımız iki büyük siyasi partimiz Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi bir Anayasa değişikliği yaptılar. 350'nin üzerinde milletvekilinin teklifiyle 411 milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin de onayıyla Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde bir değişiklik yapıldı. Dedik ki 'Kimse kılık kıyafetinden dolayı yükseköğretim hakkından ve eğitim öğretim hakkından alıkonulamaz.' Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Anayasa Mahkemesine başvurdular. Gayet doğal haklarıdır.”
AY: Her kişinin doğal haklarıdır. 'Kimse kılık kıyafetinden dolayı yükseköğretim hakkından ve eğitim öğretim hakkından alıkonulamaz.'
TEKİN: “Ben bir bilim adamı olarak evrensel anlamda ülkemizdeki demokratik eğitimi laik, demokratik hukuk devleti prensiplerine uygun olarak şekillendirmeye çaba sarf ediyoruz. Sizin bugüne kadar yaptığınız yasakçı zihniyetlerin hepsinden ülkemizi kurtarmaya çalışıyoruz. Benim size önerim de şu; gelin Türkiye'nin demokratikleşmesine, Türkiye'nin hukuk devleti olmasına siz de karınca kararınca bir katkı verin lütfen, sizden talebimiz bu.”
AY: Önce “bilim insanı” olacak. Yine, AK Parti döneminde hep üst görevlerde tutulan, Ak Parti’nin prensi denilen, özgüveni çok yüksek olan Sn. Bakanın, “ülkemizdeki demokratik eğitimi, laik, demokratik hukuk devleti prensiplerine uygun olarak şekillendirmeye çaba sarf ediyoruz.” söylemi, yine daha önce bu raydan çıkmış treni yörüngesine oturtmak ile eşdeğer olmuş. Bu söylemi okuyunca “Allah’tan MEB’e Sn. Tekin atanmış” deyip namaza durmak gerekiyor.