Felsefe tanımlarımdan birisi “kaygıları paylaşmak” ve yaşanan sorunlara çözüm önerisi üretmeye katkıda bulanmak, bu bağlamda ilkini 2015 yılında Aksaray Üniversitesi ev sahipliğinde “Teşekkül Devrinden 18. Yüzyıla Türk İslam Siyasi Düşüncesi” temasıyla düzenlenen ikincisi 2017 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde “18. Yüzyıldan Günümüze Türk İslam Siyasi Düşüncesi”nin üçüncünü de (9-10 Ekim 2025, Aksaray) katılmak nasip oldu, şükür. Mehmet Akıncı, gökçe Nur şafak, Aysun Öcal hocalarımın nezdinde “21. Yüzyılda Türk Düşüncesi” temalı kongreyi düzenleyen arkadaşlarıma teşekkür ederim. Oldukça verimli geçen sempozyumda Selçuklu vurgulu bir bildiri sunan Özgür Önder kardeşimle yeniden fikir teatisinde bulunmak beni daha çok çalışmaya teşvik etti. Ergin Ergün hocam da bu sempozyumun bana kattığı en büyük değer oldu, gerek oturum sonlarında gerekse gezi sırasında “fikri topografya”mızın tarihsel temellerine hukukçu bakış açısıyla değerlendirmelerinin izleğini takip edeceğim. Bir kamu hukukçusu ile felsefe/kelam tasavvuf disiplinlerinin eş güdümlü okunmasında oldukça önemsediğim ve önder düşünürlerden olarak gördüğüm Abdurrahman (Molla) Cami hakkında konuşmanın verdiği entelektüel mutluluğu anlatmak zor, gerçekten.
Benim orada sunduğum bildirinin özetini takdim edeyim. Sonraki yazıda genel değerlendirmede bulunurum inşallah.