Tarih: 16.03.2018 11:02

Avrupa yine 'bana dokunmayan yılan' dedi

Facebook Twitter Linked-in

Suriye'de, başta mülteciler olmak üzere, terör örgütlerine yönelik bireyci  bir tutum sergileyen Avrupa Birliği, son Avrupa Parlamentosu'nda (AP) güvenilir bahis siteleri aldığı kararla bir kez daha Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı terör tehlikesine kulaklarını kapattı.  Afrin operasyonunun durdurulmasını istediler Dün AP'de alınan kararda: 'Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin Suriye'de Kürtlerin kontrolünde bulunan bölgelere yönelik müdahalesinden derin kaygı duyduğunu ifade eder' şeklinde bir cümle kullanıldı. Yine aynı karar metninde:  Türkiye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı operasyonunun 'Suriye'de çatışmaya yeni bir boyut eklediği', bu ülkedeki 'hassas iç dengeler ve çözüm çabaları üzerinde olumsuz etki yarattığı' ve 'ek insani kaygılar' gündeme getirdiği dile getirildi. Afrin operasyonunda 'sivil kayıplar olduğu' yönünde haberler geldiği iddia edilen kararda, Ankara'dan Afrin operasyonunu durdurması ve 'Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanımlanmış grupların yenilmesine yoğunlaşması' istendi.  Avrupa bir kez daha yıllardır Türkiye Devletine karşı terör faaliyetleri yürüten ve dünya terör listelerinden bulunan PKK'nın uzantısı PYD-YPG'nin Suriye'deki varlığını terör riski olarak görmedi.  Dün Avrupa Parlamentosunda alınan Zeytin Dalı Harekatına yönelik kararı sert bir dille değerlendiren Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin terörle mücadele çabalarını görmezden gelip terör örgütü kaynaklı mesnetsiz iddialara itibar etmesinin izahı yoktur' derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, ?İşimiz bitene kadar oradan çıkmayacağız ? diyerek,  Avrupa Parlamentosu?nun Türkiye?ye söyleyebileceği hiçbir söz olmadığını da kaydetti. Konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapan Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu şunları kaydetti:  'Terör örgütlerine gösterdiği müsamaha konusundaki sicili bilinen Avrupa Parlamentosu'nun bu kararını kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye, geçmişte olduğu gibi canlı bahis bundan sonra da her türlü terör örgütüne karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Bu kararla birlikte Avrupa Parlamentosu bir kez daha objektiflikten uzak ve taraflı bir bakış açısına sahip olduğunu göstermiştir.'    'Kararlılıkla sürdürülecektir' Zeytin Dalı Harekatı'nın bir terörle mücadele harekatı olduğu ve uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ile BM Güvenlik Konseyi'nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı temelinde yürütüldüğünü belirtilen Çavuşoğlu ayrıca, şu ifadeler kullanıldı:

'Harekatın hedefinde, Afrin bölgesinde konuşlu PKK/KCK/PYD-YPG terör örgütü unsurları ile Suriye'nin diğer kesimlerinden gelen ve bu bölgede yuvalanan DEAŞ unsurları bulunmaktadır. PKK, AB'nin terör örgütleri listesinde yer almaktadır. Bu itibarla, harekat, yalnızca Türkiye'nin ulusal güvenliğini değil Avrupa'nın da güvenliğini sağlamaya yönelik uluslararası meşruiyete sahip bir harekattır.

Harekat kapsamında sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbiri alan Türkiye'ye karşı yöneltilen bu ithamlar haksız ve dayanaksızdır. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin terörle mücadele çabalarını görmezden gelip terör örgütü kaynaklı mesnetsiz iddialara itibar etmesinin izahı yoktur. Terör örgütlerine gösterdiği müsamaha konusundaki sicili bilinen Avrupa Parlamentosu'nun bu kararını kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da her türlü terör örgütüne karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.'

Avrupa'ya 'sorumluluk' daveti 

Türkiye'nin, Suriye'de başta Doğu Guta'da olmak üzere yaşanan insani trajedinin sona erdirilmesi ve İdlib dahil diğer bölgelerde gerginliklerin azaltılması ile sahada sükunetin tesisi yönünde en çok çaba gösteren ülkelerden biri olduğunun altı çizilen açıklamada, aynı zamanda, Suriye krizinin siyasi yollardan çözüm gayretlerine destek ve katkısıyla da öncü rol oynadığı hatırlatıldı.

Açıklamada, 'Bu çerçevede Türkiye, Avrupa Parlamentosu'nu ve AB ülkelerini, Suriye'de 7 yıldır süregiden krizin sona erdirilmesi ve sahada çatışmaların durdurulması yönünde sorumluluk üstlenmeye ve gerçek anlamda katkıda bulunmaya davet etmektedir' denildi.

AP Genel Kurul oturumunda dün kabul edilen tasarıda, Türkiye'ye Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı durdurması çağrısında bulunularak harekatın sivilleri tehdit ettiği savunulmuştu. Afrin'de yükselen tansiyondan endişe duyulduğu belirtilen kararda, Türkiye'nin Afrin'den askerlerini çekmesi ve yapıcı rol oynaması çağrısı yapılmıştı. Kararda, 'Afrin?den sivil kayıp haberleri geldiği' iddia edilerek 'Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanımlanmış grupların yenilgiye bahis siteleri uğratılmasına yoğunlaşılması' istenmişti.

Avrupa'nın mülteci karnesi

Suriye'de yaşanan iç savaş ve insanlık dramında 3 milyonu aşan sığınmacıya kucak açan Türkiye'nin yanında Avrupa'nın mülteci karnesi de tarihe umut vaadeder nitelikte geçmedi. Yalnızca 2014'te 230 bin kişi Akdeniz üzerinden kaçak olarak Avrupa Birliği (AB) topraklarına giriş yaptı. Kaçak göçmenlerin 3 bin 500'e yakını ise göçmenlik yolunda hayatını kaybetti. Yine 2015'te ölen mülteci sayısı 700'ü bulmuştu. Avrupa ülkeleri, sığınma hakkını yasal yollardan arayamayan mülteciler için kapılarını sıkı sıkıya kapatırken kaçak yollardan AB'ye gitmeye çalışan mültecilerin ölü bedenleri Akdeniz'de dünyaya adeta ağır bir insanlık dersi vermişti. 

Binlerce 'Melekten' sadece biriydi

Al-Jazeera'nın kayıtlara geçtiği 7 yaşında Yunanistan'a ulaşan Melek'in sözleri onlarca Melek'lerden sadece biriydi. Melek konuşmasında: 
?Biz buraya botla geldik, çok büyüktü. İlk gördüğümde korktum. Bot biraz hareket ettiğinde, sular içine girdi. İlerledikçe daha da çok su bizi ıslattı. Biz acı çektik çünkü tüm sahip olduklarımızı suya attılar ve biz ölmek üzereydik, annem ve ben. Ama sonunda ışık bize vurdu ve bizi kıyıya götürdüler. Sonra yakıtımız bitti, böylece balıkçılar bizi sahile doğru götürdü. Kıyıya vardığımızda plastik botumuzu patlattık, can yeleklerimizi attık ve dağlara doğru yürümeye başladık. Evet Suriye'ye gitmeyi çok istiyorum, ama nasıl gideceğim? Bütün arkadaşlarımın buraya gelebilmesini isterdim, ancak kimse kalmadı. Orada birçok arkadaşımı bıraktım, benim çok arkadaşım var. Orada mutluydum. Allah izin verirse, biz yeniden eskisi gibi oraya gideceğiz. İnşallah Suriye eskiden olduğu gibi olacak? diyordu. 

Avrupa'nın mülteci ve terör algısı tartışılmaya devam ederken, Türkiye gibi milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkenin, sınır güvenliği noktasında başlattığı 'Afrin Zeytin Dalı Harekatı' akıllara durgunluk verir nitelikte oldu. 

 

kaynak: aa.com.tr

haber: enpolitik/ Melek S. Tunç




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —