Raziye Gök Aktaş

Tarih: 20.12.2025 20:50

TARAFLARI MUTSUZ ETMEYİN, ASGARİ ÜCRETTE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK YAPIN!

Facebook Twitter Linked-in

İşçi kesimi de işveren kesimi de gelir yetersizliği çıkmazını her şekliyle yaşıyor. Suçlu kim?  Bu hale getirenler kendisinde bir sorumluluk hissediyor mu? 

Kahve servisi yapan Caner’in kahveleri neden geç getirdiği, neden müşterilere sert ses tonuyla cevap verdiği, neden mutsuz bir  yüz ifadesinde olduğunu  sorduğumda, aldığım cevap çok farklı değildi. 

Caner; “Hanım efendi ben Antalya lıyım Ancak, Antalya’da sezon bittiği için Ankara da çalışmak durumunda kaldım. Evimden uzakta olmaktan sıkıldım. Herkesle her şeyle kavgam var gibi hissediyorum. Aldığım asgari ücret kaldığım ev masrafına, gıda masrafıma yani  bana yetmiyor ki ben beni bekleyenlere ne götüreceğim. Maddi sorunlarım beni mutsuz ediyor ve işimde de mutlu olamıyorum. Duygularımı da saklayamadığım için yansıtıyorum. Müdürüm de olmaz böyle dedi gene işsiz kalacağım herhâlde ama yapamıyorum bir çıkmaz dayım, patronda fazlasını veremem, zarardayım zaten ortaklık payımı da yabancılara sattım  ben de çözüm arıyorum diyor“  dedi. 

Her yıl olduğu gibi bu yılın Aralık ayında da  asgari ücret görüşmeleri devam ediyor ve ne olacağı merakla bekleniyor. 

Türk-iş in yokluğunda gerçekleşen 12/12/2025 deki asgari ücret komisyonunun birinci toplantısı sonrasında, asgari ücret komisyonun yapısında değişiklik talebi gerçekleşmeden toplantıya katılmayacağı kararında ısrarcı tutumuna devam eden Türk-iş’ e Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının ziyareti anlamlı olsa da, kanaatimce Türk-iş in yokluğunda asgari ücret tespiti gerçekleşecek gözüküyor.

İşçi kesimi, 01/01/2026 dan itibaren geçerli olacak asgari ücretle alım gücü zayıflığının ne miktarda  giderileceği ve  artışın alım gücü etkisinin ne kadar süreceğini, yine 3 , 5 aylık  hafif iyileşme süreci yaşanacak ve sonra  ev ekonomisinin yine dara düşeceğini konuşurken, işveren kesimi de artan maliyetlerini nasıl karşılayacağına formül arayışını konuşuyor.

Asgari ücretin konuşulduğu ayda  işverenlerin çalışan maaşlarını reel ücretinden tahakkuk ettirmediği konusunda ÇSGB İl Müdürlüklerinin devam eden denetimi ile bazı   işverenlerden “çalışanın sgk primini biz neden ödüyoruz” sesleri de yükselmeye başladı.

Asgari ücret konusuna köklü bir çözüm bulmak gerekiyor.  2 farklı örnek;

  1. Çalışan sigorta priminin işverence tahakkuk ettirildiği mevcut yasal durumda, asgari ücret işkolu tehlike sınıfına göre ve  aylık  enflasyon oranında  artış tutarı belirlenebilir. Bu şekilde,  çok tehlikeli işte çalışan ile az tehlikeli işte çalışanın asgari ücreti aynı tutarda olmamış olur ve  alım gücünün aylık enflasyona ezdirilmesinin de önüne geçilmiş olur. 
  2. Yasal değişiklikle asgari ücretin işçi tarafından tahakkuk ve ödeme yükümlülüğü getirilebilir, ve bu durumda da meslek koduna göre ve yine aylık enflasyon oranında artış tutarı belirlenebilir.

Bu şekildeki durumla ÇSGB sistem üzerinden çalışanın meslek koduna göre belirlenmiş asgari ücret tutarından  çalışan adına prim tahakkuk ettirilir (işveren bağ-kur tahakkuk sistemi gibi) ve aylık enflasyona bağlı tahakkuk tutarını günceller.

Asgari ücretin işveren payına düşen prim  işveren adına, işçi (asgari ücretli ve ya asgari ücret üstünde çalışan olsun) payına düşen prim  işçi tarafından ödenebilecek şekilde tahakkuk ettirilir. Bu durumda,  sigorta priminin ödenememesinden dolayı tahakkuk edecek gecikme bedeli; işçi kaynaklı olan gecikme bedeli işçi tarafına, işveren kaynaklı olan gecikme bedeli işveren tarafına tahakkuk ettirilerek hakkaniyetli bir dağılım sağlanmış olur. 

Bir çok işveren çalışanının sigorta primini ödeyebilmek için kendi bağ-kur primini ödeyemedi  ve sağlık desteği  alamadı, emekli olamadı.  İşverenin yanında çalışan işçi ise sağlık desteği aldı ve emekli olabildi.  

Asgari ücret konusunda köklü bir değişiklik yapılması gerektiğini uzun süredir savunuyorum . hatta asgari ücretin bölgesel farklılık göstermesi gerektiğini de  bazı yazılarımda yazmıştım. 

Asgari ücretin ne olacağı konusu her yıl ciddi bir sorun olarak ülke gündemindeki  yerini koruyor ve uzun yıllar korumaya devam edecek gözüküyor.

Hükümetin sıkı mali politikaları nedeniyle işveren kesimi artan maliyetlerini karşılayamaz halde geldi. Hükümetten asgari ücret artışı ile ek prim destekleri/teşvikler beklenirken, dün yayınlanan resmi gazetedeki ek sgk primleri ve düşürülen destek ile   işveren kesiminin artan maliyetlerine bir yenisinin daha  eklemesi işverenleri mutsuz etti. İşveren artan maliyetlerinden kurtulmak için epeydir bir arayış içerisinde iken işverenlerin artan maliyetlerinin ezici etkisinden kurtulmak için çözüm arayışlarına bir neden daha eklenmiş oldu. 

7566 Sayılı Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda bazı değişiklikler oldu. Bu değişiklikler 01/01/2026 dan itibaren geçerli olmakla, 01/01/2027 den itibaren Cumhurbaşkanına  bu değişikliklerin süresini uzatma veya kısaltma yetkisi verildi. 04/12/2025 Tarihli 7566 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 19/12/2025 tarihli 33112 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.

SGK  aylık prim tahakkuklarını düzenli ödeyen işverenin  mevcuttaki 5 puanlık desteğin  (imalat sektörü hariç )  2 puana indirildi.

Genç girişimci sigorta prim desteği kaldırıldı.

Genel Sağlık Sigorta Primi borcu olanların borçları SGK dan aldıkları aylık ve gelir varsa bu aylık veya gelirinden kesilerek tahsil edilecek.

SGK malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi %20 den %21 e yükseltildi.

SGK Prime Esas Kazanç Üst Sınırı Asgari Ücretin 7.5 (Yedi Buçuk) Katından 9 (Dokuz) Katına yükseltildi. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —