İrfan Sönmez

Tarih: 26.12.2025 00:11

YPG OLUŞUMU KİMİN ESERİ?

Facebook Twitter Linked-in

1999'da Apo Suriye'den çıkarılmış, Suriye ile ilişkiler tahmin edilemeyecek kadar iyileşmişti.

Esat, ailece tatilini Türkiye'de geçiriyor, Erdoğan ailesi ile son derece samimi ilişkiler kuruyordu.

Sonra birden bire Arap Baharı oldu, aklımıza Emevi Camisi'nde namaz kılmak geldi, ABD'nin peşine takılarak Esat'ı Eset yapıp, Suriye'yi  baklava dilimler gibi parçaladık. Evet, parçaladık. Bunun bütün vebali mevcut hükümete ve onu yönetenlere aittir. Doğru bir politikamız olsaydı, bugün başka bir Suriye ve -terörsüz Türkiye- süreci için başka tür pozisyon alıyor olabilirdik.

Emevi Camisinde namaz, her meselede olduğu gibi  bu meseleye de toplumu iğfal için -dini boyut- katmak içindi. Yoksa Emevi camisinde namaz kılmakla bir köy mescidinde namaz kılmak arasında hiç bir fark yoktur. Yıllardır ümmet türküsü söylüyorlardı, değil mi? Peki Suriye ümmet değil miydi? Zulüm veya dikta yönetimi diyorsanız, Müslümanlar için daha beteri Filistin'de, Doğu Türkistan'da vardı. İsrail'in Filistinlilere yaptıkları az şey miydi, niye hiç etkili bir müdahalede bulunmadınız? Ya  Çin'in Uygur kardeşlerimize yaptıkları?  Demek ki, mesele ümmet değil,ümmet sadece bir kandırma, aldatma aracı, bu işin örtüsü.Esas mesele başka. 

Sonra ne oldu? Suriye'den daha büyük bir Suriye buraya taşındı, ipini koparan buraya geldi. Sadece YPG'ye Suriye'nin kuzeyinde bir devletleşme alanı açmadık, bir de ülkeye  sekiz- on milyonluk bir nüfusun yükünü yükledik.

Şimdi, "YPG silah bıraksın" diyorlar. Apo, bütün unsurları ile PKK silah bırakacak dedi, diye, Apo ile teselli buluyorlar. Bütün umutlarını Apo'ya bağlamışlar. Tarihin verdiği derslere değil eli kanlı bir teröriste inanıyorlar. Oysa Apo, bas bas bağırıyor, YPG silah bırakmayacak diyor. 

Siz inanıyor musunuz, YPG'nin silah bırakacağına? 

ABD'den alınan yüz milyonlarca dolarlık silahı fotoğraf çektirmek için mi aldılar? Bir kitap vardı," Hem Kundakçı, Hem İtfaiyeci" diye. iktidarın Suriye politikası da ona benziyor. Önce Suriye'nin parçalanmasında baş rol oynadılar,Şimdi de," bu YPG nereden çıktı "diyorlar. Siz nerede çıktığını çok iyi biliyorsunuz. Ama her zaman olduğu gibi suçlu arıyorsunuz. Ne diyordu sn Davutoğlu;" Esat biz aşağıdan, siz yukarıdan saldırıp şu YPG'nin işini bitirelim dedi, kabul etmedim." Şimdi anladınız mı YPG'nin nerden çıktığını, nasıl büyüdüğünü? 

O gün bu siyaset yanlış demiştik, bugün de YPG'nin babası ile kurduğunuz masa aynı sonucu doğuracak  ve yanlıştır diyoruz. Ama dinlemeyeceğinizi, şişik egolarınızın buna izin vermeyeceğini de biliyoruz. Sonunda olacak olan, ülkeyi bu hale getirenlerin, maşeri vicdanda ve hukuk önünde hesap vermesidir

ZİHİNSEL GERİLEME

Emevi camisinde namaz  kılamadılar dedimse de amaçlarına tam olarak ulaşamadılar demiyorum. Namaz kılamadılar ama O zihniyeti bu ülkeye taşıdılar. Son günlerde birden bire Bilal Erdoğan sahne almaya, Erdoğan sonrası için ismi  öne çıkarılmaya başlandı. O da boş durmuyor tabi, aziz milletimize, dünya Müslümanlarına, hatta liderlerine  CB Erdoğan'ın etrafında toplanmadıkları, yeterli destek vermedikleri için sitem ediyor. Bu, kendilerini hangi konumda gördüklerinin açık bir dışa vurumudur. Türkiye yetmiyor bütün Müslümanların, devlet başkanlarının onların  etrafında toplanması gerekiyormuş. 

Bilal Erdoğan'ın bu temennilerine bir şey demiyorum, herkes her şey isteyebilir. Asıl takıldığım Emevilerden 13 buçuk  asır sonra geldiğimiz nokta ve zihinsel gerilemedir. Kimse ne oluyor, saltanata mı dönüyoruz, yönetimin babadan oğula geçmesi de ne demek? diye sormuyor. Hilafetten saltanata Muaviye ile geçilmişti.Hani hep 1924'te hilafet kaldırıldı deniyor ya, kaldırılan içi boşalmış, kabuğu ve adından başka bir şeyi kalmamış bir hilafetti. Hilafet  esas,Muaviye, oğlu Yezid'i veliaht tayin ettiğinde kaldırılmıştı.Eğer bu kafayla gidersek 13.5 asır sonra yeniden saltanata döneceğiz. Zihinsel olarak ne kadar gerilediğimizi görüyor musunuz?

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —