Çetin AY


TARİHTE BÖYLE ANILIR: ZULÜM UZARSA, SİSTEM SANILIR..!

Bazen bir söz çıkar insanın içinden… Kalbe dokunur, geçmişi hatırlatır, geleceği sorgulatır. İşte o sözlerdendir bu: “Tarihte böyle anılır: Zulüm uzarsa, sistem sanılır.”


Bazen bir söz çıkar insanın içinden… Kalbe dokunur, geçmişi hatırlatır, geleceği sorgulatır. İşte o sözlerdendir bu:

“Tarihte böyle anılır: Zulüm uzarsa, sistem sanılır.”

Ben bu cümleyi yalnızca bir tespitin değil, toplumların en büyük uyarı sinyallerinden biri olarak görüyorum. Çünkü zulüm öyle bir şeydir ki; başlangıçta herkes fark eder, ama yeterince sürerse, insanlar alışır. 
Kimi çaresizliğinden susar, kimi de “herkes böyle yaşıyor” diyerek mecbur olduğunu sanır.

Ama asıl tehlike işte orada başlar:
Zulmün düzen zannedildiği yerde, adalet susar.

Almanya’da Tarih Suskunluğu Not Aldı

Geçmişin aynasında bunun en acı örneğini Almanya yaşadı. Başta küçük bir kesimin dayattığı baskı, zamanla milyonları içine alan bir düzene dönüştü. Herkes biliyordu bir şeylerin yanlış olduğunu, ama düzen “öyle işliyordu”.
Sonra ne oldu?
Yıllar geçti, insanlar o yılları anlatamaz oldu. Çünkü yalnızca olanları değil, susmuşluklarını da yargıladılar.

Bugün yaşadığımız bu coğrafyada, o eski suskunlukları hatırlatan bir hava var. Adaletin sesi kısıksa, herkes usulca “ne olacak bu işin sonu” diye soruyor kendi kendine. Belki yüksek sesle değil ama içinden konuşuyor herkes.

Sisteme Dönüşen Sessizlik

Bugün bir gazetecinin kalemi kırılıyorsa, bir memur fikrini söyledi diye kızağa çekiliyorsa, bir öğretmen susturuluyorsa…
Orada bir sorun vardır.
Ve bu sorun bir gün bile çözülmüyorsa, toplum artık o sorunu “düzenin parçası” olarak görmeye başlar.

İşte o zaman:

Kördüğüm olan siyaset, ne sözle çözülür ne susturmakla dağılır.
Lafla yürüyen siyaset, iktidarı ansızın hayal kırıklığına dönüştürür.

Halk, artık söze değil, duruşa bakıyor. Güç gösterisi değil, vicdan gösterisi görmek istiyor.

Halkın Hafızası Uzundur, Sesi Gecikir Ama Susmaz

Millet dediğiniz varlık unutmaz. Belki şu an sabrediyor, belki içi dolu dolu ama suskun…
Ama bu sessizlik korkudan değil, zamanını bekleyen bir adalet duygusudur.

Çünkü bu halk bilir:
Her dönemin bir sonu olur.
Ve zulüm ne kadar sürerse sürsün, hiçbir zaman hakikat kadar uzun ömürlü değildir.

 

Bu yazıyı yazarken, ne bir öfkenin ne de bir sitemin diliyle yazdım. Sadece halkıma olan sorumluluğumla yazdım.
Gelecekte biri çıkıp “O günlerde kim konuşuyordu?” diye sorarsa,
ben “Ben buradaydım” diyebileyim diye yazdım.

Tarihte böyle anılır: Zulüm uzarsa, sistem sanılır.

Çetin Ay
BWA başkanı

Editoryal Not:
Bu yazı, halkın düşünme hakkını savunmak amacıyla, anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü kapsamında kaleme alınmıştır. Hiçbir kişi ya da kurumu hedef almamakta; toplum vicdanına ve tarihsel hafızaya seslenmektedir.